top of page
Search

Pratikte Regülasyon Bölgeleri



Daha önce "Davranış Problemlerini ADISle nasıl destekleriz?" isimli blog yazımızda Zones of Regulation (ZoR) 'dan bahsetmiştik. Bu blog yazısında İrem Korkmaz bizimle pratik deneyimlerini paylaşıyor.


‘’Dilimin sınırları dünyamın sınırlarıdır.’’ diyor Ludwig Wittgenstein. Peki duygularımın sınırları?


Duygularımız; her yönden durmadan algılarımızı uyaran bu karmaşık dünyayı anlamlandırmak için elimizdeki en çevik araçtır. Çalıştığım süre boyunca duygularını anlamlandırmak, ayrıştırmak, kabullenmek ve yönetmek konularında problemler yaşayan pek çok kişi ile çalışma fırsatı buldum. Çocuklarla çalışırken özellikle dikkatimi çeken ‘’Nasılsın ?’’ Sorusuna daima ‘’İyiyim’’ cevabı almaktı. Çocuğun gözlerinden yaşlar akıyor, veya kaşınıyor veya bileğini burkmuş üstüne basamıyor ama ‘’Nasılsın ?’’ diye sorduğumda cevap hep aynı ‘’İyiyim’’. Sorumu değiştirerek başladım. ‘’Nasılsın’’ yerine ‘’Ne hissediyorsun ?’’ sorusunu sordum. Cevapların şekli değişse de hala daha çocuklar kendilerini ifade etmekte zorluk çekiyorlardı. Sınıfımda güvenli alan oluşturdum. Bu alanı her öğrenciye tanıttım. Rahat puflar, kulaklık, stim* oyuncaklarının bulunduğu alanda, istedikleri zaman istedikleri kadar kalarak rahatlayabilecekleri ve yaşadıkları deneyimi sindirebileceklerini anlattım. Zamanla her öğrencinin kendi güvenli alanı ve güven oyuncakları oluşmaya başladı. Derslerimin içine kendini ifade etmek konusunda hikâyeler eklemeye başladım. Kukla etkinlikleri, masallar, rol yapma oyunları, taklit oyunları en çok kullandığım yöntemler. Bu aşamada dikkat ettiğim bir konu da hislerimi, isteklerimi dürüstçe ve yaşlarında uygun bir şekilde söylemekti. Kendim model olarak çocukların hisleri, istekleri ve ihtiyaçları için iletişime geçmelerini destekledim.

İkinci adımda duygu teorisini anlattım ve duygularımızı tanıttım.(1)

Örn: Basitçe sistem şöyle çalışır

(1) Duyu Duygu Düşünce

Önce bir uyaranı duyularımız ile algılarız, bu uyaran ne kadar karmaşıksa o kadar yüksek ihtimalle duygusal sistemde değerlendirilir ve bir duygusal etiket takılır, bu etikete göre bir düşünce oluştururuz ve genellikle bu düşünce de davranışa dönüşür. Altı temel duygu ; mutluluk, üzüntü, korku, şaşırma , öfke ve tiksinme.

(2) Bu duyguların ne işe yaradığını bize ne amaçla geldiklerini ve onlarla nasıl baş edebileceğimizi anlattım.

(3) Bu aşamada her duyguyu temsilen bir hikaye/resim/şarkı oluşturup duyguları temsil eden emojilerimizi yapıştırdık. Emojiler hem duyguyu somutlaştırmakta yararlı oluyor hem de bugün nasıl hissediyorsun sorusuna cevap olarak kolayca işaret edilebilir. Diğer bütün duygularımız bunların karışımından oluştuğunu anlattım

(4,5). Bunun için her duyguya bir renk verip birbirine karıştırarak etkinlikler yaptık. Sakinleşmenin ne olduğunu ve ne olmadığını anlattım , sakinleşmek için yapabileceğimiz etkinlikleri gösterdim. Yararlandığım bir diğer kaynak da bilinçli farkındalık egzersizleri oldu. Bedensel farkındalığımızı arttırmak, çevre ile iletişimimizi düzenlemek, uyku kalitesi, duygularımızı ayrıştırıp anlamak için çeşitli egzersizler kullandık. 5–4–3–2–1

Duyular egzersizi(6)

Duygularını nerende hissediyorsun ?

(7) Öfke için 5 parmak nefesi

(8)Korku için mottolar, üzüntü için destek oyuncakları, şaşırtı için müzik ve resimler… Bu etkinlikleri toparlayıp duygu düzenleme çarkları oluşturduk ve sınıfta kullandık

(9). Bu noktada en önemli adımlardan biri de ailelerdi, aileler ile çocuklarının ihtiyaçlarını anlama ve karşılama konusunda konuştuk. Aile görüşmelerimizin temel noktası şu oldu; Herkesin duyguları geçerlidir ve o haliyle kabul edilmelidir. Bizler çocuklarımıza ne hissedecekleri söylemekle yükümlü değiliz, kabullenmekle ve onlara hislerini nasıl yönlendirebilecekleri konusunda rehberlik etmekle yükümlüyüz. Sınıfta neler yaptığımızı ve evde onları nasıl destekleyebileceklerini anlattım. Beni en çok zorlayan konu dürüst olmaktı ancak en büyük yararı da dürüst olarak gördüm. Kendi duygularım hakkında o anda dürüstçe ve kontrollü bir tepki vermek, bunu farklı yaş guruplarından çocukların anlayabileceği şekilde anlatmak ve onlara model olmak zor ancak keyifli. Çocuklar onlara kulak verdiğimizi, yardımcı olduğumuzu, koruduğumuzu, sevdiğimizi ve iletişimimizin karşılıklı olduğunu gördükçe hem daha istekli katıldılar hem de psikolojik sağlamlıkları(reziliance) gelişti. Ancak en çok yarar gördüğüm alan Duyularını, duygularını tanıyıp kendilerini rahatlatmak için yapabileceklerini öğrendikçe keşfetme merakları arttı. problem davranış olarak tanımlanan davranışları (vurma, bağırma, tekmeleme, ısırma, her şeyi reddetme) azaldı.

Hazırladığım etkinlikler benim yoğun olarak çalıştığım 0-6 yaş grubuna uygun olarak seçildi, çocukların yaşlarına, hazır bulunma seviyelerine ve öğrenme isteklerine göre çeşitlendirilebilir.

























YARARLANDIĞIM KAYNAKLAR:

Çocuklar için Duygularla İletişim Becerileri-3-12 Yaş Arası Bonnie Thomas

Çocuklar için Yaratıcı Baş Etme Becerileri-3-12 Yaş Arası Bonnie Thomas

Çocuklar İçin Zihin Beden Uyumu - Duygu ve Duygu Yönetimine Yönelik Aktiviteler Lauren Brukner

Kendimi Keşfediyorum Sinan Canan , Azize Şahin

Çocuklar İçin Duyu Bütünleme Aktiviteleri Joye Newman


114 views0 comments

Recent Posts

See All
Post: Blog2_Post
bottom of page